LİZBON
Portekiz’in
başkenti ve en büyük şehri olan Lizbon, Tejo Nehri'nin Atlantik Okyanusu’na
döküldüğü kısmında yer alır. Yedi tepede üzerine kurulu olduğundan engebeli ve
bol yokuşlu bir yapıya sahiptir.
Şehir mimari
açıdan zengindir. Roma, Gotik, Manuelin, Barok, geleneksel Portekiz, modern ve post-modern tarzda yapılar şehrin her yerinde görülebilir. Şehirde aynı zamanda
büyük bulvarlar ve bunların üzerinde de çeşitli anıtlar, Art Nouveau binalar, çini kaplı cepheleriyle
(azulejos) mimari yapılar ve mozaiklerle dekore edilmiş caddeler bulunur.
Şehrin
genelinde iki farklı mimari mevcuttur. Belém bölgesinde karmaşık ve ayrıntılı 16.yüzyıl Manueline (ismini Kral
I.Manuel’den almış) ve şehir merkezinde 18.yüzyıl Pombaline (ismini 1755 depremi
sonrası bölgenin yeniden inşasını yöneten Marquês de Pombal’dan almış).
BAIRRO ALTO | CHIADO
16.yüzyıldan şehirdeki entelektüel yaşamın bulunduğu bölge, edebi figürlerin
heykelleri, bulunuyor. Bölgenin çoğu 1988'de yangında hasar görmüş yeniden
yapılmış.
Estrela Bazilikası (Basílica da Estrela)
18.yüzyılın ikinci yarısında Kraliçe I. Maria’nın emriyle inşa edilmiş. Mafra’daki bazilika örnek alınarak tasarlanmış bu bazilika neoklasik ve barok mimarinin
karışımı. Rokoko tarzında dev bir kubbesi ve cephesinde aziz heykelleri ve
alegorik figürlerle süslenmiş iki eş çan kulesi bulunuyor, kubbeye
çıkılabiliyor. Ön cephede alınlık kader, hayranlık, özgürlük ve minnettarlığı
temsil eden korint sütunlarla destekleniyor Yapımına 1779'da başlanmış ve 1790'da
bitmiş, yapıldığı dönemde uzaktan görülebilecek bir tepenin üzerine inşa
edilmiş. Merkezi nefi olan haç planlı bir kilise. Tavanda beşik tonozlar renkli
Portekiz mermeriyle süslenmiş. Altar panosu 1870'de İtalyan ressam Pompeo Batoni
tarafından yapılmış. Kilisede ayrıca Joaquim Machado de Castro tarafından,
mantar ve kırmızı pişmiş topraktan yapılmış İsa’nın doğumunu simgeleyen 500
heykel ve kraliçenin mezarı bulunuyor. Kilisenin karşısında park bulunuyor.
Arco da Rua Augusta (Rua Augusta Arch)
Rua Augusta kemeri diye bilinmesine rağmen ana cephesi Ticaret Meydanına bakıyor. 1775'te şehrin girişi olarak tasarlanan bu zafer takının, bugün 1875'te inşa edilen halini görüyoruz.
Üstündeki heykeller şanın, deha ve kahramanlığı taçlandırdığını temsil ediyor. Daha aşağıda milli kahramanlar Vasco da Gama, Marquês de Pombal, Nuno Alvares Pereira ve Viriato'nun resimleri bulunuyor.
Rua Augusta'ya bakan kısımda naturalist motiflerin eşlik ettiği anıtsal bir saat bulunuyor.
Anıt 2013'te restore edilmiş ve içine ziyaretçilerin terasa çıkabilmesine olanak sağlayan bir asansör eklenmiş.
BAIXA - DOWNTOWN LISBON
Baixa, 1755
yılında şehrin büyük kısmını yıkan depremden sonra planlanarak neoklasik binalar ile çevrili sokaklar halinde tamamen yeniden inşa edilmiş,
geniş meydanlar ile bezenmiş, dik kesişen bir cadde ve sokak ağına sahiptir. Bölge Avrupa’nın neoklasik tasarım ve şehir
planlamasında ilk örneğidir. Baixa adı
verilen şehir merkezi, 2004 yılında UNESCO Dünya Miras Listesinde yer almak
üzere önerilmiştir.
Ticaret Meydanı (Praça do Comércio)
“Saray
Meydanı” olarak da bilinen Ticaret Meydanı, Tejo nehri kıyısında yer
almaktadır. 1755 depreminde yerle bir olmadan önce bu alanda Kraliyet Sarayı
bulunmaktaymış. Daha sonra kraliyet ailesi Belém bölgesine taşınmış ve meydanı
çevreleyen revaklı binalarla çevrili meydan şehrin girişi olan bir liman görevi
görmüştür.
Depremin
ardından nehre bakan zafer takı eklenerek yeniden düzenlenmiş, tarihi
kişiliklerin portrelerinden oluşan büyük bir tak, merkezinde Dom Jose I.’in kaidesiyle
14 metre yüksekliğinde heykeli ve dev mermer merdivenlerle süslenerek şehrin
alışveriş merkezine açılan büyük meydanı hâline getirilmiştir.
Rossio - Dom Pedro IV Meydanı
Orta Çağ'dan
beri şehrin en canlı, ana meydanlarından biridir. Eski zamanlardan beri meydan
pek çok önemli kutlamaya, mitinglere, ayaklanmaya, boğa güreşleri ve
gösterilere ev sahipliği yapmıştır. Dalga deseninde mozaik kaplamalara
sahiptir.
Meydanın
ortasında adını Portekiz Kralı, aynı zamanda Brezilya İmparatoru olan IV. Pedro'dan
alan meydana asıl ismini veren büyük bronz bir heykel ve iki adet barok çeşme
bulunur. Neoklasik tarzdaki Dona Maria II Tiyatrosu ve kafelerle (art deco Cafe Nicola) çevrilidir.
Santa Justa Asansörü (Elevador de Santa Justa)
1900’lü
yıllarda Baixa ve Bairro Alto’yu birbirine bağlamak için kurulan Neogotik
tarzdaki asansördür. Raul Mesnier de Ponsard tarafından filigran detaylarıyla
zenginleştirilmiş dökme demir olarak tasarlanmıştır. Yapımı 1900 yılında
başlamış ve 1902 yılında tamamlanmıştır. Halkın servisine açık tek dikey
asansördür. Başlangıçta buharla çalışan, 45 m yüksekliğinde, post Eyfel demir
mimarlığının ilginç bir örneğidir.
Campo Pequeno
1892'de
Mağribi tarzında, 4 ana kulesinde küçük kubbelerle inşa edilen boğa güreşi
arenası 9000 seyirci barındırabilir. Genel hatlarıyla Madrid'deki Las Ventas
arenası temel alınarak yapılmıştır. Boğa güreşi yapılmadığı zamanlarda
konserler ve diğer gösteriler için kullanılan çok amaçlı bir arenadır. Yıllarca
onarım ve yenilenme için kapalı kaldıktan sonra 2006'da toplanabilir bir tavan,
alışveriş merkezi, restoran, sinema ve süpermarket eklenerek yeniden
açılmıştır. 1200 arabalık otoparka sahiptir. Mimar António José Dias da Silva
tarafından tasarlanmıştır.
PARQUE DAS NAÇÕES (PARK OF NATIONS)
Fütürist mimarisiyle Lizbon
şehrinin eski kısımlarına kontrast oluşturur. Bölgenin çoğu Expo 98 dünya fuarı
için yenilikçi mimarlar tarafından yapılmıştır. Teması okyanuslar : Geleceğe
miras olan park Avrupa'nın en büyük kentsel yeniden dönüşüm projelerinden
biridir. Bölgede Vasco da Gama Alışveriş Merkezi, Ocenarium, modern bir casino, su bahçeleri, gözlem
kulesi, marina, restoran ve barlar, dünyanın en uzun köprülerinden biri olan
Vasco da Gama köprüsü, içinde apartman daireleri ve ofisler bulunan dev
yelkenlilere benzeyen ve Vasco da Gama'nın iki
gemisinin adıyla anılan (São Gabriel - São Rafael) ikiz kuleler bulunur.
Vasco da Gama Köprüsü (Ponte
de Vasco da Gama)
Tejo
Nehri'nin üzerinden geçen bir köprüdür. Viyadükler ve destek yollarla birlikte
toplam uzunluğu 17,2 km'dir ve bu uzunlukla Avrupa'nın en uzun köprüsüdür. Bu
uzunluğunun 0,829 km'si ana köprü, 11,5 kilometresi destek viyadükler ve 4,6
km'si bağlantı yollarıdır. 1998 yılında açılmıştır.
Tejo
Nehri'nin üzerindeki diğer büyük köprü olan 25 Nisan Köprüsü'nün yükünü
hafifletmek için planlanmıştır. 1998 yılında Portekizli kaşif Vasco da Gama'nın
Hindistan'a deniz yoluyla gitmesinin 500. yılı anısına düzenlenen Expo 98 fuarı
öncesi 29 Mart 1998 tarihinde açılmıştır. Yapım sırasında büyüklüğü nedeniyle
mühendisleri arazinin eğriliğini hesaplamaya zorlamıştır.
Vasco da Gama Tower
145 m uzuluğuyla Lizbon’un
en uzun binasıdır. 1998'de Vasco da Gama’nın, Hindistan yolculuğunun 500.
yıldönümünde açılmıştır. Şekli yelkenliyi çağrıştırır. 2012'de otele
dönüştürülmüştür.
Atlantic Pavillion
Alabora olmuş gemi
şeklindedir. Atlantic pavillion’ı şehrin ortasına konan bir UFO ya
benzetenler de vardır. 15.000 kişilik kapasitesiyle Portekiz’in en büyük kapalı
arenasıdır. Büyük konserler, ödül törenleri ya da spor müsabakaları için
kullanılır.
BELEM
Lizbon’un en
anıtsal ve tarihi bölgesidir. Ünlü Portekizli kaşiflerin keşif yolculuklarına
için gemiye bindiği yerdir.
25 Nisan Köprüsü (Ponte de 25 de Abril)
Tejo Nehri
üzerine kurulmuş Avrupa'daki en uzun asma köprülerden biridir. Sudan yüksekliği
70 m ve uzunluğu 2278m olan köprüde, altı şeritli yol, iki şerit tren rayı
mevcuttur.
6 Ağustos
1966’da San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nü inşa eden mühendisler
tarafından yapılmıştır. “Salazar Köprüsü” adıyla hizmete açılmıştır. Sonradan
Karanfil Devrimi’ne ithafen adı değiştirilerek, bugünkü adı verilmiştir.
Keşifler Anıtı
Anıt zeminden yukarı doğru,
52 metre yüksekliğinde 3 yelkenli, yelkenleri açık bir karavele benzeyen beton
blok şeklindedir. Nehir tarafında anıtın bütün yükünü taşıyan oyuk bu karavelin
üzerinde dönemin tarihe geçmiş kaşifleri, sanatçıları ve bilim adamları vardır
(Önde Denizci Prens Henry ve onu takip eden Kral I. Manuel ( küre taşıyor), şair
Camões (Os Lusíadas’tan dizeler taşıyor), Vasco da Gama, Magellan, Cabral, Henry’nin
annesi Lancaster Kraliçesi Felipa (-anıtta heykeli bulunan tek kadın).
Keşifler anıtı,
Portekizli sanatçılar Cottinelli Telmo ve Leopoldo de Almeida tarafından 1940
yılında yapılan Portekiz Dünya Fuarı için tasarlanmıştır. İlk olarak dayanıksız
bir şekilde yapılan anıt, 1960 yılında Portekiz’in Coğrafi keşiflerdeki en
önemli isimlerinden Prens Henry’nin (Denizci Henry, Infante Dom Henrique) ölümünün
500. yılı anısına betona tekrar yapılmıştır. İçerisinde sergi alanı
bulunuyor. Anıtın önündeki kaldırımlar
1960'ta Güney Afrika devleti tarafından
mozaikle dekore edilmiş. Mozaikler kaşiflerin rotalarının diyagramını gösteren
içinde harita bulunan bir pusula şeklinde.
Belém Kulesi (Torre de Belém)
Lizbon limanı girişinde kenti korumak için
kale olarak 1515 yılında inşa edilmiş olan Belém
Kulesi, kentin en önemli tarihi eserlerindendir. Portekizlilerin
keşif seyahatlerine çıktıkları başlangıç noktalarından biri olarak kabul
ediliyor. Kule gotik tarzda yapılmış, bu beyaz renkli
gösterişli yapı keşifler çağının bir sembolü olmuştur. 1983 yılında Unesco
tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alınmıştır. Belem Kulesi askeri mimar
Francisco de Arruda tarafından yapılmıştır. Francisco de Arruda daha öncede
Portekiz için Fas’ta kaleler yaparak ufkunu genişletmiş bir mimardı. Bu nedenle
yaptığı eserlerde Kuzey Afrika izleri bulmak mümkündür. 1840 yılında Kral
İkinci Ferdinand tarafından onarılan ve dekoratif eklemeler yapılan Belem
Kulesi 1910 yılında Portekiz tarafından ulusal anıt ilan edilmiştir. Bünyesinde tarihi figürler (St. Vincent),
Dürer’e ilham kaynağı olan egzotik gergedan motifleri içeren taş işçiliğine sahip. Nehri bakan yüzeyde kemerli pencereler, Venedik tarzı sundurmalar ve
seyahatlerde denizcileri koruduğuna inanılan Our Lady of Safe Homecoming
heykeli bulunuyor.
Belém Sarayı
Tagus Nehri kıyılarında yer alan Belém Sarayı, kentte bulunan tarihi değeri büyük ihtişamlı saraylardan biridir. Sarayı çevreleyen bahçeler ve mobilyalar, mücevherler ve tablolar bulunduran görkemli odalar insanı büyüler niteliktedir.
Hafif eğimli bir tepe
üzerinde yüksek bir bahçede konumlanan Belém Sarayı 1910'dan beri Portekiz
Cumhurbaşkanı’nın resmi konutu. 1550'da inşa edilmiş, 18 yüzyılda Kral V. João
tarafından değiştirilmiştir.1755 depreminde fazla zarar görmemiştir.
Önünde Afonso de Albuquerque’nin
(20 m yüksekliğinde neo-manueline tarzında) heykelini içeren, kare şeklinde
bakımlı bir bahçesi bulunuyor.
Jerónimos Manastırı
Jerónimos Manastırı
Portekiz’in Keşif Çağı’nın en önemli güç ve zenginlik sembollerinden biridir.
Portekiz’in heykel ve denizcilik motiflerinden oluşan ünlü Manueline
mimarisinin en başarılı örneklerinden biri olan Jerónimos Manastırının inşaatı
1502′de Dom Manuel’in Vasco da Gamma’nın Hindistan’a yaptığı yolculuktan sağ
salim dönmesi karşılığında Meryem Ana’ya adadığı bir adak neticesinde
başlamıştır. Beyaz taşlardan yapılmıştır. Jerónimos Manastırının girişinin
hemen arkasında Vasco da Gama (1468 – 1523) ve keşifleri kayıt altına alan
büyük şair Luis de Camoes’in taş mezarları bulunur. Manastırın içerisi her biri
farklı kolon denizci halatı, deniz canavarları, mercanlar ve muhtelif deniz
sembolleriyle süslüdür. Bu sembollerde denizde yapılan keşiflere atıfta bulunur.
Ayrıntılı oyma detayları ve denizle ilgili motifleriyle Avrupa gotik
mimarisinin örneklerinden olan Jerónimos Manastırı, 1983 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesine
alınmıştır. Sütunlar deniz canavarları, ip bukleleri,mercanlar ve diğer deniz
canlılarını içeren her biri birbirinden farklı motiflerle bezenmiştir.
Manastırın iç mekanı rölyeflerle süslenmiş geniş oktagonal payandalar içerir.
Dışarıda ise oldukça bakımlı bahçesi ve hanedan armalarıyla dekore edilmiş
çeşme bulunur.
http://www.golisbon.com/
http://www.visitlisboa.com/
http://lizbonrehberi.com/
http://www.wikipedia.org/
http://mosteirojeronimos.pt
http://www.aviewoncities.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder